Kayıtlar

2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ORTAÇAĞ FELSEFESİ - SKOLASTİK DÖNEM

Resim
  Evet arkadaşlar.. Bugün de sizlere kısaca Skolastik dönemi ve o dönemin felsefesini anlatayım diyorum. Şimdi Skolastik dönem dediğimiz aşağı yukarı bi 500 sene falan sürüyor. Ortaçağın ikinci kısmı yani. Ortaçağ’ın bitmesiyle de bu skolastik dönem sona eriyor. Ortaçağ ne zaman bitiyodu hatırlayın. İstanbul’un fethiyle. Yani Doğu Roma devletinin yıkılmasıyla. 1453. Tabi bu bir kısım tarihçilerin görüşü. Diğer bir kısım da Ortaçağ‘ı Rönesans’ın başlamasıyla bitirirler. İkisi arasında fazla bi fark yok gerçi. Bi elli sene falan var. Şimdi işte Skolastik dönem 11. Yüzyılda başlıyor. Daha önceki dönemin adı neydi hatırlayın: Patristik dönem. Babalar dönemi yani. Bu dönem 1. Yüzyılda başlamıştı. İlk dört yüz yıl Hristiyan teolojisinin yerleşmesiyle uğraşılmıştı. Ayrıntılı bilgi isteyenler önceki yazılarımızı okuyabilir. Ve işte bu dönemde, yani 476 yılında insanlık tarihinin en önemli olaylarından birisi oldu. Batı Roma devleti yıkıldı ve İlkçağ sona erip Ortaçağ başladı. Bakın...

AZİZ AUGUSTİNÜS

Resim
  Evet arkadaşlar bu yazıda sizlere Ortaçağ’ın patristik döneminin en meşhur filozofundan, Aziz Augustinüs’ten bahsetmek istiyorum. Hani derler ya, her azizin bir geçmişi, her günahkarın da bir geleceği vardır diye.. İşte Augustinüs bunun kanlı canlı bir örneği.. Aziz Augustinüs 354 yılında Afrika’da bugünkü Cezayir devleti içinde kalan Thagaste şehrinde dünyaya geliyor. Babası dinle imanla pek fazla ilgisi olmayan bir pagan. Annesi ise koyu dindar bir Hristiyan..   Augustinüs Hristiyanlık tarihinde İsa Mesih ve Pavlus’tan sonraki en önemli kişidir herhalde ve de kilise doktorlarından sayılır. Hristiyanlık teolojisinde bir dönüm noktasıdır. 350 senedir tartışılan konulara bir açıklık getirmiş, onları formülize etmiş ve yerleştirmiştir. Hem dini hem de felsefi olarak Hristiyanlığı önemli ölçüde etkilemiştir yani. Özellikle günah, lütuf, özgür irade, kurtuluş gibi konulara kafa yormuş ve bu konularda önemli açıklamalar getirmiştir. Şimdi Augustinüs gençliğinde hızlı bir haya...

ORTAÇAĞ FELSEFESİ II – PATRİSTİK DÖNEM

Resim
  Evet arkadaşlar… Bugün de sizlere Ortaçağ felsefesinden Patristik dönemi, yani babalar dönemini anlatalım. Yani kilise babalarının dönemini.. Şimdi kilise babaları 2. Yüzyıldan 8 yüzyıla kadar yaşamış olan önde gelen Hristiyan din adamları. Bu adamlar Hristiyan inancının temelini atmışlar ve hristiyan teolojisini oluşturmuşlar. Bunlar o dönemde sistematik bir okuldan ziyade bi nevi usta çırak ilişkisiyle yetişmiş alaylı din adamları. 8. Yüzyıldan sonra ise skolastik döneme giriyoruz ve artık batıda üniversiteler kurulmaya başlıyor. Yani sistematik bir eğitimden geçen okullu din adamları yetişmeye başlıyor.. İşte Patristik dönemde felsefeye damgasını vuranlar, yani felsefe yapanlar bu kilise babaları. Hristiyan teolojisini yerleştirmek ve de Hristiyan olmayanların eleştirilerine cevap verebilmek, Paganların ve Gnostiklerin görüşlerini çürütebilmek için bol bol felsefe yapıyorlar.. Daha önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi o dönemde felsefeye din hakim.. Ha şimdi.. O dö...

ORTAÇAĞ FELSEFESİ - I

Resim
  Evet arkadaşlar.. Geldik Ortaçağ’a.. Yani 400 – 1400 yılları arası.. Toplam 1000 sene süren karanlık ve sıkıntılı bir çağ. Savaşlar, kıtlıklar, katliamlar, yoksulluk.. Ümitsizlik, bunalım.. Had safhada.. Şimdi bu Ortaçağ felsefesi, İlkçağ felsefesinden tamamen farklıdır. İlk çağ felsefesinde akıl ön plandaydı, Ortaçağ’da da din, yani inanç öne geçmiştir. Yani bu dönemin felsefesine damgasını vuranlar Hristiyan ve Müslüman filozoflar. Ortaçağ boyunca Avrupa’da kilise çok büyük bir güç kazandı ve de bütün entelektüel faaliyetleri, felsefe dahil tekeline aldı. Yani din adamı değilsen sen öyle felsefeyle bilimle falan uğraşamazsın. Çünkü dinden çıkma tehliken var. Öncelikle iyi bir dini eğitim alıp sağlam bir imana kavuşacaksın ve ancak ondan sonra felsefe yapacaksın. Kafan karışıp dinsiz falan olup yoldan çıkma diye. Haliyle de bütün Ortaçağ felsefesi de kilisenin bakış açısıyla yapıldı. Felsefenin Ortaçağ’da iki tane amacı vardı. Birincisi, Hristiyanlık inancını akla uydurm...

PLOTİNÜS

Resim
  Evet arkadaşlar.. Geldik Plotinüs’e. İlk çağın son filozofu. Bazıları onu Ortaçağ’ın ilk filozofu olarak da görürler. Çünkü Plotinos’un felsefesi Ortaçağ’ın din ağırlıklı felsefesinin oluşmasında çok büyük rol oynamıştır. Şimdi, Plotinüs, Yeni Platonculuk denen akımın kurucusu. Yani Platon’un felsefesini alıp, yeniden yorumlamış. Fazla açıklanmamış bazı yerleri detaylandırmış ve de ona bazı yeni unsurlar eklemiş. Plotinüs’ün felsefesinin etkisi oldukça uzun sürmüştür. Akdeniz, Ortadoğu, Batı Hristiyan dünyası ve Müslümanlar.. Hepsi de Plotinüs’ün felsefesinden yani Yeni Platonculuktan bi şekilde etkilenmiştir. O yüzden anlaması zor bir filozof olmasına rağmen, Ortaçağ felsefesini daha iyi anlayabilmek için mutlaka bilmemiz gereken bir filozof. Felsefe dediğimiz olay, İsa’nın doğumundan sonra tamamen yeni bir yola girdi ve insanin Tanrıyla olan ilişkisine yoğunlaştı. Aynı zamanda ruhun kurtuluşu konusu da yine bu dönemin felsefesine ait. Daha önce felsefe neyle uğraşıyordu h...

STOACILIK

Resim
  Evet arkadaşlar… Bugün de sizlere başka bir Helenistik felsefe ekolünü, Stoacılığı anlatalım diyorum..   Şimdi Stoacılık MÖ 300 civarında Atina’da Zenon tarafından kuruluyor, daha sonra Roma imparatorluğu döneminde Seneca, Epiktetos ve Marcus Aurelius gibi Romalı düşünürler tarafından asıl ününe kavuşturuluyor.. Yani hem bir Grek hem de Roma felsefesi. Tam 600 sene boyunca, Hristiyanlığın güç kazanmasına kadar da etkisini sürdürüyor. Stoacılık, tıpkı diğer Helenistik felsefe ekolleri gibi mutluluğa yoğunlaşmış bir felsefe. Mutluluğun formülü nedir? İnsan nasıl mutlu olur, bunu araştırmış ve bunun üzerine kafa yormuş. Çünkü daha önceki yazılarımızda da söylediğimiz gibi Helenistik dönem bir ümitsizlik ve bunalım dönemi. Tıpkı günümüzde olduğu gibi.. Son zamanlarda zaten bu Stoacılık yeniden keşfedildi. Sosyal medyada falan oldukça popüler bi akım… Ha şimdi, bu girişten sonra Stoacılığı anlatmaya başlayabiliriz… Stoacılığı tek cümleyle özetle derseniz eğer şöyle ...