ARİSTO III - MANTIK

  



Evet arkadaşlar.. Geldik Aristo mantığına.. Duymuşunuzdur kesin. Hani var ya. Gerçekler acıdır, biber de acıdır, o halde biber bi gerçektir.. Falan.. Ama tabi ki bu yanlış bi sonuç. Niye yanlış olduğunu normalde bu yazıyı okuduktan sonra analiz edebilmeniz lazım.. 

Şimdi, öncelikle mantık nedir? Mantık doğru düşünebilme yeteneğidir. Doğru düşünme önemlidir çünkü doğru düşünürsen doğru kararlar alırsın, doğru işler yaparsın. Yanlış düşünürsen de yanlış işler yaparsın. Öyle ki bu yanlış işlerin sonucu bazen felakete kadar gidebilir.

Yani aslında ne düşündüğünüz sizin kim olduğunuzu belirler. Hayatınız, alışkanlıklarınız, dünyaya bakışınız, ahlak anlayışınız... Mevlana demiş ya hani, insan düşünceden ibarettir. Geri kalanı et ve kemik..

O yüzden, doğru bir şekilde düşündüğümüz takdirde, doğru sonuçlara ulaşıp, daha güzel bi hayata kavuşabiliriz. Bu yüzden de mantık kurallarını öğrenmek bi insanın hayatını kökünden değiştirebilir.

Aristo işte bu mantık ilminin kurucusudur. Yani Aristo için insanlığa düşünmeyi öğreten adam dersek yalan olmaz. Aristo mantığı şu anda eskimiş olarak kabul ediliyor ve de  sınırlı olarak kullanılıyor olsa da modern mantığın temeli olduğu ve de günlük hayatımızda da sık sık kullandığımız için bilmemiz gereken bir sistem..

 

Şimdi, Aristo’nun geliştirdiği mantık ilkesi, yani Aristo mantığı dediğimiz olayın ismi, tümdengelimin bir çeşidi olan sillogizm. Yani iki tane doğru bilgiyi(önerme) birleştirip bunlardan üçüncü bir bilgi elde etmek..

Şimdi ilk evvela bütün felsefe kitaplarında verilen klasik örneği verelim:

-             Bütün insanlar ölümlüdür. (Birinci önerme)

-             Sokrates bir insandır. (İkinci önerme)

-             Sonuç : Sokrates ölümlüdür. 

Sembollerle ifade edersek: A=B ve C=A ise, o zaman C=B…

Bakın formülü yanlış kurmayın. Mesela yukardaki biber örneğinde yanlış nerde?

-             Gerçekler acıdır

-             Biber acıdır

-             O zaman biber bi gerçektir.

Burda yapılan yanlış, formülün yanlış kullanımı. A=B ve C=B.. O zaman C=A… Yukardaki formülle farkı ve de yanlışı görebildiniz mi? Yanlış düşünürsek yanlış sonuç çıkar yani.

Bu formülleri ezberlemeye kalkmayın.. Gerek yok. Formalite olsun diye yazdım zaten ben de. Daha çok sistemi anlamaya odaklanın..

 

Bi örnek daha verelim:

 

1 – Bütün bitkiler fotosentez yapar. (A=B)

2 – Çam ağacı bir bitkidir. (C=A)

3 – Sonuç: Çam ağacı fotosentez yapar. (C=B)

 

Şimdi biz bu Aristo mantığını günlük hayatımızda bolca kullanırız ve de bazen bu mantık bizim hayatımızı bile göçertebilir.. Örnekler verirsek:

-             A marka elbiseler kalitelidir.

-             Bu gömlek A markadır. 

-             Demek ki bu gömlek kalitelidir.

Bakın gördünüz mü? Bi elbise alırken nasıl da Aristo mantığına başvurduk..

Mesela  bi örnek daha:

-             Patlıcanlı yemek güzel olur

-             Karnıyarık patlıcanlı bi yemek

-             Demek ki karnıyarık güzel bi yemek

Tabi bu çıkarım patlıcan seven bir insan için geçerli.. Evrensel bi önerme değil yani, kişisel. Aristo mantığını günlük hayatta kullanmamıza örnek olarak vermek için yazdım.

Bazen Aristo mantığı bizi ırkçı da yapabilir. Mesela:

-             A şehrinin insanları görgüsüzdür.

-             Ahmet A şehrinde yaşıyor.

-             Demek ki Ahmet görgüsüz.

 

Mesela siyaset:

-             Dindar adamdan zarar gelmez.

-             A partisinin lideri dindar.

-             O zaman A partisinin liderinden zarar gelmez..

O zaman oylarımız A partisine…

 

Evlilik :

-             Falanca aile temiz ailedir.

-             Ahmet de o ailenin bi üyesidir.

-             O zaman Ahmet de temiz bi insandır.

O zaman Ahmet’e kızımızı verebiliriz.. Tabi daha sonra hayal kırıklığına uğrama ihtimalimiz çok yüksek…

 

Finans:

-             Çoğunluk haklıdır.

-             Bir sürü insan Çiftlik bank’a para yatırmış.

-             O zaman Çiftlik bank güvenilirdir. Paramızı oraya yatırabiliriz.

Sonucun ne olduğunu biliyosunuz. Bilmiyosanız da bi Google’layın..

Yukardaki örneklerde yapılan hatalar nedir sizce? Genelleme hatası. Bilgimizin az olduğu bir konuda genel yargıya varmak. Mesela A şehrinin insanları görgüsüz derken, o şehirde yaşayan on binlerce insanı tek tek tanıdın mı? Hadi tek tek tanımana da gerek yok. En azından bi onda birini tanıdın mı? Diğer örnekler de aslında öyle. Temiz aile olayı mesela. Ailenin ne kadarını tanıdın? Ailenin çoğunluğunun iyi insanlar olması o aileden hiçbir çürük elma çıkmayacağı anlamına gelir mi?

Bu yüzden arkadaşlar, önemli bir karar alacağımız zaman genelleme olayından mümkün olduğu kadar kaçmamız lazım. Sadece defalarca ve pek çok şekilde test edilmiş genellemeleri kabul edebiliriz. Mesela bütün insanlar ölümlüdür gibi. Hastalığı doktor tedavi eder gibi.. Bütün genellemeler yanlıştır, bu da dahil diye bi söz var ya hani.

Tabiki bazı durumlarda başka çaremiz olmuyor ve bu şekilde genellemelerle hareket etmek zorunda kalıyoruz. Mesela bi araba alacağımız zaman tanınmış markalardan almaya gayret ediyoruz. Çünkü tanınmış markaların sorun çıkarma ihtimali çok daha düşük.

Yani arkadaşlar, bu zamana kadar farkında olmadan siz de belki defalarca Aristo mantığını kullandınız, ama şimdi öğrendiniz ve farkındasınız. Bi dahaki sefere iyice düşünün ve yukardaki hataları yapmayın. Yoksa maazallah hayatınızı göçertebilirsiniz…

Yukarda verilen örnekler olumlu önermeler. A tipi sillogizm yani. Aristo mantığının bir de olumsuz önermelerle yapılanı vardır. Bunlara E tipi deniyor. Böyle deyince cezaevi gibi oldu ama değil. Sillogizm çeşitleri bunlar.

 

Mesela:

-             Hiçbir kuş balina değildir

-             Serçe bi kuştur.

-             O zaman hiçbir serçe balina değildir...

Ya da başka bi örnek:

-             Hiçbir manavda et satılmaz.

-             Şen kardeşler dükkanı bi manavdir.

-             O zaman Şen kardeşler’de et satılmaz.

 

Anladınız mı? Bu tür olumsuz önermelerle yapılan sillogizmlere günlük hayatımızdan örnekler bulabilir miyiz? Düşünelim beraberce.

Mesela kendinize bi ayakkabı alacaksınız diyelim. Bi pastanenin önünde durdunuz. Beyniniz sizin farketmeyeceğiniz bi hızla şu işlemi yapar:

-             Hiçbir pastanede ayakkabı satılmaz.

-             Burası bi pastane

-             Demek ki burda ayakkabı satılmaz.

Ve hemen yürümeye devam edip ayakkabı satan bi yer aramaya devam edersiniz ve bir süpermarketin önünde durursunuz:

-             Bazı süpermarketlerde ayakkabı satılır.

-             Burası da bir süpermarket

-             O zaman burda ayakkabı satılıyor olabilir.

Bak gördün mü Aristo mantığının bir başka çeşidi. “Bazı” ile başlıyor. Bu da I tipi syllogizm.. Neyse markete girdiniz, ayakkabı satılıyomuş sahiden ama beğenmediniz. Dışarı çıktınız. Aramaya devam. Ve bi ayakkabıcının önünde durdunuz. Ama size ne lazım? Spor ayakkabı lazım. E ayakkabıcı değil mi burası? Elbette vardır... Ama beyin hemen mantık yürütmeye başlar:

-             Bazı ayakkabıcılarda spor ayakkabı satılmıyor.

-             Burası da bi ayakkabıcı

-             O zaman burda da spor ayakkabı satılmıyor olabilir..

Bu da sillogizmin O tipi. “Bazı” ile başlayıp sonu olumsuz biten bir önerme var..

Şimdi arkadaşlar, eğlenceli ve de öğretici bir iş yapmak isterseniz kendi hayatınızda kullandığınız ya da başkalarında gördüğünüz bu tür akıl yürütmelere örnekler bulabilirsiniz. Mesela ben şimdi düşündüm. İlk aklıma gelen:

-             Bütün camilerin bi imamı vardır.

-             Selimiye bir camidir.

-             O zaman Selimiye’nin de bir imamı vardır.

Bakın arkadaşlar, tabiki biz bi cami gördüğümüz zaman bu üç önermeyi peşpeşe düşünüp sıralamıyoruz. Ama insan beyni bu şekilde çalışıyor ve bunu o kadar hızlı yapıyor ki biz farkına varmıyoruz. Yani beynin bu çalışmasını yirmi defa yavaşlatıp baksak, bu aşamaları beynimizde teker teker nasıl düşündüğümüzü net bir şekilde görebiliriz. Yani hayatımızın pek çok alanında Aristo mantığını yürütüyoruz ama farkında değiliz. Beynimiz bunu bize farkettirmeden otomatik olarak yapıyor. Tabiki işin bu kısmı aslında psikolojinin konusu.

Bu iş zevkliymiş cidden. Sevdim. Bak bi kaç örnek daha geldi aklıma:

-             Akşam saat altı ve sekiz arası trafik yoğun olur. Şu anda saat akşam yedi buçuk. Demek ki şu anda trafik yoğun. O zaman napiyoruz? Trafiğe çıkmak için yarım saat daha bekliyoruz.

-             Bi insanın kafasına sopayla vurursam yarılır. Ahmet de bir insan ve ben ona gıcık oluyorum. Demek ki bu sopayla Ahmet’in kafasına vurursam yarılır.

-             Namaz vakti girince ezan okunur. Şu anda ezan okunuyor. Demek ki tam şu anda namaz vakti girdi.

-             Cumartesi günleri market kapalı. Bugün Cumartesi. Demek ki bugün market kapalı.

-             Kahve içersem uykum kaçar. Az önce kahve içtim. Demek ki uykum kaçacak.

 

Evet arkadaşlar.. Son olarak şunu ekleyelim. Aristo mantığı yürütürken uyulması gereken üç tane  ilke var. Ve inanın bana bu ilkelerin ne olduğunu doğru dürüst anlaşılacak şekilde anlatan çok az felsefe yazısına ya da videosuna rastladım. O yüzden size yapacağım bu kıyağı unutmayın. Güzel bi şekilde anlatacam yani...

1-           Özdeşlik ilkesi: A, A’dır... Yani elma elmadır, ev evdir, Ahmet Ahmet’tir.

Şimdi büyük ihtimalle diyosunuz ki, e herhalde yani. Bunu bilmek için Aristo mu olmak lazım? Çocuk bile bilir..

Ama öyle değil işte. Burda anlatılan şu: Bir kavramın, birinci önermedeki anlamı neyse, bütün mantık yürütme süreci boyunca aynı anlamı koruması gerekiyor.

Mesela birinci önermemiz şu olsun: Mülayim bir doktordur.

İkinci önermemiz: Mülayim evlidir.

İşte bu iki Mülayim’in aynı Mülayim olması lazım. Aynı kişi yani. Bu ikisi farklı farklı Mülayim olursa, mesela birincisi Mülayim Sert, ikincisi Mülayim Ters.. O zaman işler karışır... Özdeşlik ilkesi ihlal edilmiş olur.. Anladın...

Mesela şöyle bişey deneyelim:

-             Kafama yağmur düşerse ıslanırım.

-             Benim küçük yiğenimin adı Yağmur.

-             O zaman benim yiğenim kafama düşerse ben ıslanırım..

Bakarsan mantıklı gibi duruyor değil mi? Ama hayır.. Özdeşlik ilkesi ihlal edildi. Birinci önermedeki yağmurla, ikinci önermedeki yağmur aynı değil...

Anladınız mı özdeşlik ilkesini? Mesela özdeşlik ilkesini ihlal eden başka bir akıl yürütme: Bu krem yüze iyi geliyor. Burda bi yastık yüzü var. O zaman bu kremi bu yastık yüzünün üzerine sürebilirim.

Düşenin dostu olmaz. Geçen gün ayağım kaydı düştüm. Demek ki benim dostum yok.

Yukardaki biber olayında da aynı sorun var. Görebildiniz mi? Yani mizah yapan birisi için bu tür kelime oyunlarından güzel malzeme çıkar ama, mantık yürütürken dikkatli olmayıp özdeşlik ilkesini ihlal edersek, mazallah iş felakete kadar gider.

2-           Çelişmezlik ilkesi: İkinci ilkemiz çelişmezlik ilkesi. Nedir bu? Kısaca, eğer birşey A ise, o şey A’nın zıddı olamaz.

Bu kolay aslında ve de anlaşılır. Yani mesela hem Ahmet bir doktordur deyip de, hem de Ahmet’in okuma yazması yok dersek, haliyle bu ikisi çelişir. Ya da hem hava sıcak hem de hava soğuk diyemeyiz. Bu ikisinin aynı anda olması mümkün değil. Bunun gibi şeyler. Buna örnek vermeye gerek yok herhalde. Yeterince anlaşılır.

3-           Üçüncü halin imkansızlığı: Evet üçüncü ilkemiz. Ki Aristo mantığının en çok eleştirilen ilkesidir. Üçüncü halin imkansızlığı şu: Birşey ya A’dır, ya da değildir. Nasıl yani derseniz şöyle örnekleyelim:

Hava ya sıcaktır, ya da soğuktur. Yani bi kavram en fazla iki değer alabilir. Peki hava ılımansa? Aristo mantığında ılıman havaya yer yok..

Yeşilçam filmleri gibi. Bi karakter ya iyidir ya da kötüdür. İkisinin ortası yok. Ya bütünüyle safi kötüdür, ya da melek gibi iyidir.

0-1 sistemini kullanan bilgisayar mantığı için oldukça elverişli bir ilke. Ama gerçek hayata fazla uyum sağlamıyor. Yani ikiden fazla ihtimalin olduğu durumlarda Aristo mantığı pek kullanışlı değil. Ve de 18. Yüzyıldan itibaren Aristo mantığının popülaritesinin düşüşe geçmesinin en önemli sebebi de işte bu üçüncü ilke. Mesela bi araba ya sağlam ya çürük dememiz lazım bu mantığa göre. Ama kimi arabanın kasası sağlamdır motoru zayıftır, kiminin iç aksanı sağlamdır ama debriyaj sistemi zayıftır. Yani hayat siyah ya da beyazdan ibaret değil. Gri renkler de oldukça fazla...

Her neyse.. Aristo mantığı kısaca bu arkadaşlar... Ama mantık konusu bitmedi. Daha bir de kategoriler var ki, mutlaka bilmeniz gereken önemli bir konu. Gelecek yazıda da onu anlatırım size.

Hepinizi seviyorum... Kalın sağlıcakla...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KUŞKUCULUK

PLATON II - İDEALAR

HERAKLİTOS